Buda ağacın altında meditasyon yapıyor; Budizm’de kendini sevmek ve şefkat kavramlarının görsel temsili.

Kendini Sevmek, Kendine Şefkat Göstermek ve Benliksizlik

Buda Kendini Sevmeyi Öğretti mi?

Budizm, ruhsal gelişimde kendini sevmek ve şefkat göstermenin önemini vurgular. Buda’nın öğretileri, bu kavramların insanın iç huzuruna ulaşmasında nasıl temel rol oynadığını açıklar. Kendini sevmek, kendine şefkat göstermek ve etik yaşam üzerine Buda’nın öğretilerine yakından bakalım. Yakın zamanda biri bana şu soruları sordu:

  1. Buda kendini sevmeyi öğretti mi?
  2. Kendini sevmek, “benlik” yanılgısını görmekle çelişir mi?
  3. (Biraz daha soyut bir soru da vardı, onu en sona bıraktım.)
Budizm’in simgesi olan Budizm duvar rölyefi, kendini sevmek ve şefkatin ruhani ifadesi.


Budizm’de “Kendini Sevmek” Yerine “Kendine Şefkat Göstermek”

Günümüzde “kendini sevmek” ifadesi sık kullanılsa da, bu kavramın çok farklı anlamlara gelebilmesi kafa karışıklığına yol açabiliyor. Bu yüzden ben, “kendine şefkat göstermek” ifadesini daha faydalı buluyorum.

Kendine şefkat göstermek, tıpkı sevdiğin bir arkadaşına gösterdiğin gibi kendine karşı da sıcak, destekleyici, anlayışlı ve affedici bir tavır sergilemektir.

“Kendini sevmek” derken, bazen kişide zarar verici yönleri bile kabullenmek gibi yanlış bir anlam oluşabiliyor. Ama “kendine şefkat göstermek”, bu yönleri yargılamadan ama aynı zamanda onları beslemeden, sabırla ve anlayışla yaklaşmak demektir.

Budizm’in Kendine Şefkatle İlgili Öğretileri

Buda doğrudan “kendini sev” demez belki, ama bazı öğretilerinde bu konuya açıkça değinir.

Şöyle der:

“Bir kişi ‘Ben kendime değer vermiyorum’ dese de, eğer erdemli bir şekilde davranıyorsa aslında kendine değer veriyordur. Çünkü kendi kendine, bir sevdiğine davranır gibi davranır. Bu yüzden kendine gerçekten değer veriyor sayılır.”

Buda burada, kişinin hem kendisinin hem başkalarının uzun vadeli mutluluğunu gözeterek yaşamasını, yani etik davranmasını övüyor. Kötü davranışların, hem başkalarına hem bize zarar verdiğini vurguluyor. Kendine gerçekten şefkat gösteren bir insan, kendisine zarar verecek davranışlardan uzak durur. Bu anlayış, Dört Yüce Gerçek öğretisinde de yankı bulur. Acının nedenlerini fark etmek, ondan kaçınmadan ama kendimize zarar vermeden yaşamak, gerçek şefkatin temelidir.

Başkalarına Şefkat, Kendine Şefkati Güçlendirir

Buda, bir başka öğretisinde şöyle der:

“Kendine dikkat ederek başkalarına dikkat etmiş olursun. Başkalarına dikkat ederek kendine de dikkat etmiş olursun.”

Yani içsel gelişim, meditasyon ve farkındalık çalışmalarıyla hem kendimize hem başkalarına daha faydalı oluruz. Bu döngü, Meditasyonun Önemi üzerine yapılan çalışmalarla da netleşir. Farkındalık sayesinde içimizdeki duygu ve düşüncelerle sağlıklı bir ilişki kurabilir, şefkati hem kendimize hem başkalarına yöneltebiliriz.

Şefkatli Olmak “Nazik” Olmak Değildir.

Burada bir ayrımı netleştirmek gerekiyor: Şefkatli olmak, “herkese hoş görünmek” ya da “nazik davranmak” demek değildir. Naziklik çoğu zaman, onay alma ihtiyacından kaynaklanır. İnsan, başkaları onu sevsin diye “iyi” davranır. Bu sahici olmayan bir tutumdur. Çünkü özünde, kişinin kendiyle barışık olmaması yatar.

Gerçek şefkat ise içten gelir. Kendi kusurlarımıza rağmen kendimize anlayışla yaklaşır, başkalarının da bizim gibi mutlu olmak istediğini biliriz. Böylece karşılıklı, koşulsuz bir empati gelişir. Budizm için kendini sevmek ve şefkat göstermek şarttır.

Peki, Benlik Yoksa Kendimize Nasıl Şefkat Gösteririz?

Üçüncü soru da burayla bağlantılıydı:

“Buda her yöne metta (sevgi dolu niyet) göndermeyi öğütlüyor. Ama insan zaten kendisiyse, kendine yön nasıl olur? Bu sabit bir nokta değil mi?”

Bu soru biraz soyut gibi görünse de, deneyim açısından baktığımızda durum netleşiyor:

Aslında biz “kendimizi” algılarız. Duygular, düşünceler, bedensel hisler ve iç seslerden oluşan bir bütünlük içinde kendimizi deneyimleriz. Bu parçaların bazıları acı çekebilir, bazıları anlayış gösterebilir. İçimizde hem şefkat gösterebilen bir yön, hem de o şefkate ihtiyaç duyan yönler vardır. Budizm’de, gerçek mutluluk için önce kendini sevmek ve kendine karşı şefkat göstermek şarttır.

İşte bu nedenle, kendimize şefkat göstermek gayet mümkündür. Sevgi dolu farkındalık, hem dünyayı hem de kendi içimizi kapsayabilir. Kendine şefkat göstermek, içsel huzurun ve mutluluğun temelidir. Bu anlayışı günlük yaşantımıza taşımak için Mutluluğu Beslemek İçin 5 Uygulama yazısındaki pratik öneriler de destekleyici olabilir.

Sonuç olarak…

Özetle, Budizm öğretisinde kendini sevmek ve şefkat göstermek ruhsal gelişim için vazgeçilmezdir.

Kendine iyi davranmak, başkalarına da iyi davranmayı kolaylaştırır. İçimizdeki parçalar arasında bir ilişki kurabildiğimiz için, benlik illüzyonu ortadan kalksa bile, şefkat gerçekliğini korur.

Kısacası, kendimize bir dost gibi davranalım. Bu, hem iç huzurumuzu artırır hem de dünyaya katkı sunar.

Önerilen Dış Kaynaklar

Buda, Budizm, benliksizlik ve şefkat öğretilerini derinlemesine inceleyebileceğiniz bazı güvenilir dış kaynaklar:

  1. SuttaCentral – Karaniya Metta Sutta (Sevgi Dolu Nezaket Üzerine)
    Buda’nın “metta” yani sevgi dolu şefkat öğretisini orijinal Pali ve İngilizce metinle sunan güvenilir bir kaynak.
    https://suttacentral.net/kp9
  2. Greater Good Science Center – The Power of Self‑Compassion
    Berkeley Üniversitesi’nin bu içeriği, modern psikolojide kendine şefkat kavramını Budist temellerle birleştirerek açıklıyor.
    https://greatergood.berkeley.edu/article/item/the_power_of_self_compassion
  3. Lion’s Roar – No Self (Anatta) in Buddhism
    Budist felsefede “benliksizlik (anatta)” öğretisinin özünü anlaşılır ve pratik şekilde açıklayan kapsamlı bir makale.
    https://www.lionsroar.com/buddhism/no-self-anatta/

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top